Seminerin moderatörü Prof. Dr. İlhan Osmanşahin, konuşmacısı ise Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden Gülüm Tanırcan oldu.
Türkiye’de yapı denetimi eksikliği olduğunu ve tasarımların depreme yönelik yapılmadığını söyleyen Tanırcan, ülke genelindeki tüm binaların güçlendirilmesi gerektiğini belirterek olası İstanbul depremi hakkında vatandaşları bilgilendirdi.
“Deprem her an gerçekleşebilir”
İstanbul’da büyük bir deprem olduğunda 6.7 milyon insanın depremden etkileneceğini söyleyen Tanırcan, “Yapı denetimi sadece şantiyede inşaatın denetimi olarak anlaşılmakta ve depreme dayanıklı projeler ihmal edilmektedir. Ülke genelindeki tüm binalara güçlendirme çalışması yapılmalıdır. Doğa afet sigortaları kurumunun kurulması ve zorunlu deprem sigortası uygulaması başlatılmalıdır. Deprem her an gerçekleşebilir” ifadesini kullandı.
Maddi kayıp da çok büyük olacak
Depremin ekonomik anlamda da ciddi boyutları olacağını kaydeden Gülüm Tanrıcan, “İstanbul ve çevresinde bir depremin olması durumunda, toplam ekonomik kayıp 90-120 milyar dolar arasında olması öngörülüyor. Deprem sonrası ise 30 milyar dolar civarında bir maliyet öngörülmektedir. Bunlar acil durum, müdahale ve yeniden inşaat yapım çalışmalarına yönelik harcamalar için kullanılacak” dedi.
Neler yapılmalı?
Yapılması gereken çalışmaları da ana başlıklar altında anlatan Tanırcan, depreme dayanıklı projelendirme, inşaat ve kontrolörünün yapılmasını gerektiğini belirterek; yapısal güçlendirme, kentsel dönüşüm, afet ve acil planlarının hazırlanması, depreme yönelik eğitimlerin verilmesi, riskin transferi açısından da deprem sigortası yaptırılması gerektiğini ifade etti.
Seminere belediye meclis üyesi Tuncay Tuna, Hakan Çebi ve Belediye Başkan yardımcısı Evren Kılıcı ve belediye daire müdürleri de katıldı.