CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Yeşim Ağırman, gece yarısı ani bir kararla Türkiye'nin kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleyebilmek için kabul edilen İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekilmesi üzerine yazılı bir basın açıklaması yaptı. CHP İstanbul İl Başkanı Yeşim Ağırman, ülkemizin de imza attığı sözleşmenin kadınları koruyan bu yasa niteliğinde olduğunu ancak ülkemizde gerektiği gibi uygulanmadığını ifade ettiği yazılı basın açıklamasında şunları belirtti; Şimdi de tamamen kaldırılması biz kadınların yaşam hakkını gasp eden zihniyetleri ve eril düşünceyi pervasızca şiddeti artırmaya yöneltecektir.Buna imkân vermeyeceğiz. Birliğimizi, dayanışmamızı büyüteceğiz. Eril politik bakış açısını kökünden kazıyacağız. Haklarımızı yeniden alacağız. Bugün değilse yarın Türkiye, bu sözleşmeye tekrar taraf olacak ve etkin bir şekilde gerekleri uygulanacak.
'Tüm hukuk yollarına başvuracağız'
Hukuk insanlarının İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilemeyeceğini belirttiğini dile getiren Ağırman, 'Hepimizin bildiği gibi, Anayasamız 90. maddesine göre İstanbul Sözleşmesi kanun hükmündedir. Anayasa 104. Maddeye göre temel haklarda kararname düzenlenemez. Bu kararname, Anayasamızın açık ihlalidir. Partimiz kararın iptali için Danıştay’a başvuru yapacak. Ülkemizdeki 42 milyon kadının can güvenliği adına bu hukuksuz kararnamenin iptali için gerekli tüm hukuk yollarına başvuracağız. Adalet sistemini, AYM’yi, TBMM’yi tüm organlarıyla göreve çağırıyoruz. Hukuk insanlarının ısrarla belirttiği şekliyle usulsüz ve hukuk dışı olan bu kararname derhal geri çekilmelidir. Kadına ve çocuğa yönelik her türlü şiddeti, tacizi, nefret söylemini ve nefret suçunu engelleyen yasalar daha da geliştirilmelidir' ifadelerine yer verdi.
'Susmadık, susmayacağız'
Politik bir yaklaşımla bu kararın verildiğini basın açıklamasında vurgulayan Ağırman, 'Kadın Bizler aylardır İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için hayatını kaybeden kadınların hikâyelerini paylaşıyoruz. Konunun politik olduğunu vurguluyoruz. Bu yeni bir hikâye değil. Bu hikâye insanlık tarihiyle bütünleşen bir mücadelenin hikâyesi. İstanbul Sözleşmesi bu mücadelenin en önemli kazanımlarından biridir. Şimdi bu kazanım elimizden alınmak isteniyor. Bugüne kadar kadına yönelik şiddet konusunda susmadığımız gibi, bundan sonra da susmayacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz' dedi.