Öne Çıkanlar Türk Tarih Kurumu El Sanatları Merkezi 9 Eylül 1923 Elektronik İhale 2017-2018

Mutlu değiliz, olamıyoruz..!

Uluslarası kuruluşlar tarafından her yıl açıklanan rapora göre bu yıl da “mutsuz insanlar ülkesi” olma kaderimiz değişmedi..

- Bu haber 111 kez okundu.

Mutlu değiliz, olamıyoruz..!

Mutlu değiliz, olamıyoruz..!

OECD gibi uluslararası kuruluşlar tarafından her yıl yapılan araştırmalar sonucu yapılan açıklamalarda Türk toplumunun mutluluk endeksi hep alt sıralarda çıkıyor. Yani kadınından erkeğine, gencinden yaşlısına mutsuz insanların yaşadığı bir ülke olup çıktık.

TEMEL MUTSUZLUK NEDENLERİMİZ

  • Kazanılan para geçinmeye yetmiyor.
  •  İşsiz sayısı, özellikle genç nesilde çok yüksek.
  •  Kadınların çalışma ve üretimdeki sayısı yetersiz.
  •  Çalışma süreleri çok uzun, ücretsiz mesaiye kalanlar var.
  •  Toplumun eğitim düzeyi düşük
  •  Üniversite mezunları arasında kadın sayısı çok az.
  • Özellikle büyükşehirlerdeki hava kirliliği insan sağlığını ciddi boyutta tehdit ediyor.
  •  İçme suyu kalitesi gelişmiş ülkelerin çok altında.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) bu yıl açıklanan “Daha İyi Yaşam Endeksi’ndeki “yaşamdan memnuniyet” anketinde de 35 ülke arasında sondan 4’ncü olduk. Az kazanç, işsizlik, fazla mesai, kirli hava, sağlıksız su, düşük eğitim düzeyi, üretime katkıda bulunan kadın sayısının azlığı gibi nedenler ülkemiz insanını mutsuz ediyor.  OECD’nin yaşamdan memnuniyeti araştıran anketindeki ülkeler arası ortalama 10 üzerinden 6,5 puan olduğu halde Türkiye, 5,5 puanla en kötü durumdaki ülkeler arasında yer aldı. Norveç’in 7,6 ile “halkı hayatından en memnun” ülke olduğu listede Türkiye’nin arkasında Macaristan, Yunanistan ve Portekiz bulunuyor.

Değişik kuruluşlar tarafından şehirlerin yaşam kalitesi ve insanları mutsuz eden nedenlerin tespit edildiği araştırmalarda ise İstanbul hep ön sırada yer alıyor. Trafik

çilesi, çarpık kentleşme, aşırı nüfus yoğunluğu, işsizlik ve geçim sıkıntısı bu metropol kenti yaşanmaz eden nedenler arasında gösteriliyor.

HANE HALKI GELİRİ OECD ORTALAMASININ ALTINDA

Türk insanının mutsuzluğunun başlıca nedenleri arasında aile gelirinin çok düşük olması ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de yıllık hane halkı harcanabilir kişisel gelir miktarı 19,139 TL iken (4,833 dolar) OECD ortalaması 30,563 dolar. Öte yandan Türkiye, 15-64 yaş arasında iş sahibi olma oranıyla (yüzde 51), yüzde 67 olan OECD ortalamasının çok altında bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Çalışan insan nüfusunda kadınların oranı ise sadece yüzde 31. Ayrıca çalışanların yüzde 34’ünün çok uzun saatler (haftada 50 saatten fazla) çalıştığını belirtmesi de Türkiye’yi yine OECD ortalamasının (yüzde 13) gerisine itiyor. Bu arada iyi eğitim alma ve yetenek sahibi olma da iş bulmada önemli faktörlerden sayılıyor. Türkiye’de orta öğretimi tamamlayan 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerin oranı yüzde 39’la yine OECD ortalamasının (yüzde 74) oldukça altında bulunuyor. Üniversiteyi bitiren erkeklerin oranı ise yüzde 43’le kadınların (yüzde 34) üzerinde.

HAVA KİRLİLİĞİ DE İNSANLARI MUTSUZ EDİYOR

Ortalama yaşam süresi konusunda 78 yılla OECD ortalamasının (80) 2 yıl gerisinde olsak da sağlıklı yaşamanın en önemli faktörlerinden olan temiz hava konusunda olumlu şeyler söylemek mümkün değil. Çünkü hava kirliliğine yol açan maddeler OECD ortalamasına göre metreküpte 13,9 mikrogram olduğu halde Türkiye’de bu rakam 20 mikrogram olarak, akciğerde ve sağlıkta hasara yol açabilecek bir seviyede bulunuyor. İçme suyu kalitesinde de ne yazıkki çok iyi durumda olduğumuzu söylenemez. Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 63’ü su kalitesinden memnun olduğunu belirtirken OECD’de bu oran yüzde 81 düzeyinde bulunuyor.

MUTSUZLUK ÜRETİMİ DÜŞÜRÜYOR

Endeksteki “iş-yaşam dengesi”nde en iyi performans, 9.3 puanla Hollanda’ya aitken Türkiye 5.5 puanla sonuncu sırada yer alıyor. Uzmanlar ise sağlıksız ve mutsuz çalışanların uzun saatler çalışsalar bile üretime katkılarının daha az olduğunu belirtiyorlar. Buna neden olarak da çalışanlarda görülen tükenmişlik sendromu ve bunu izleyen işten ayrılmaların kaynak israfı yaratması ile diğer çalışanların işlerine odaklanmak yerine yeni çalışanı eğitmek için zaman ve emek harcamak zorunda kalmaları olarak gösteriliyor.

ÖNCEKİ YILLARDA DA DURUM AYNIYDI

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.